Toplumun her geçen gün daha da derinleşen sorunlarını görmezden gelmek, çözümün önündeki en büyük engel.
Dün kaleme aldığım yazıdan sonra gördüm ki, kimi insanlar ne demek istediğimi tam anlayamamış, ama beni doğru anlayanlar da olmuş. Yazıda ifade ettiklerim, yalnızca gördüklerim ve duyduklarımın yansımasıydı.
Elbette herkes özgürdür; istediği gibi düşünebilir, yorum yapabilir ve hareket edebilir. Ancak unutulmamalı ki ben de gördüklerimi yazmakta, düşündüklerimi kaleme almakta özgürüm.
Amacım kimseyi hedef almak değil, yalnızca gözlemlerimi paylaşmaktı. Anlayanlara teşekkür ederim, anlamayanlara ise tekrar hatırlatmak isterim: Benim yaptığım, gördüklerimi ve duyduklarımı yazıya dökmekten ibarettir.
Her şeyin özü, doğruyu söylemektir.
Bugün toplumda ahlaki bozulmayı, her gün gelen intihar haberlerini üzülerek duyuyoruz. Evet, eskiden de sorunlar vardı, yok demiyorum. AK Parti’den önce de sıkıntılar mevcuttu. Ancak mesele şu ki, hangi sorun daha büyüktü, hangisi daha ağır? Bana sorarsanız bugün yaşadıklarımız çok daha büyük sorunlar. Çünkü eğitim ve sağlık eskisine göre daha kötü durumda. Ahlaki çöküş ise her geçen gün daha da derinleşiyor.
Eskiden teknoloji bu kadar yaygın değildi, hayat bugünkü kadar hızlı akmıyordu. Ama bütün bunları değerlendirirken dengeyi ve hakikati görmek gerekiyor.
Sorunları görmezden gelmek, çözümün önündeki en büyük engeldir.
Ne var ki, yazıya gelen yorumlara baktığımda, konuyla hiç alakası olmayan, seviyesiz ve ahlâktan yoksun paylaşımların olduğunu görmek insanı üzüyor. Görünen o ki, toplumun bazı kesimlerinde ahlâk gerçekten yok olmuş.
Unutulmamalıdır ki; eğer ahlâkı kaybedersek, ne eğitim, ne sağlık, ne de teknoloji bizi kurtarabilir. Çözüm, önce insan olmayı hatırlamaktan geçer.