Koçak, yaşanan doğal afetlerin üreticiyi ağır şekilde etkilediğini belirterek, bir an önce somut destek mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini vurguladı.
"Narenciye ağaçlarının büyük bölümünde zarar oluşmuş, buğdayda verim düşüşü bekleniyor. Kuraklık tehdidi her geçen gün büyüyor. Baraj doluluk oranları geçen yıla göre yüzde 35 daha düşük. Çiftçimizin karşı karşıya olduğu riskler sadece doğa kaynaklı değil; geciken destekler ve eksik uygulamalar da üretimi zorlaştırıyor. Tarımın geleceğini korumak için vakit kaybetmeden harekete geçilmelidir."
"NARENCİYE VE BUĞDAYDA CİDDİ KAYIPLAR BEKLENİYOR"
Fadıl Koçak, son don olaylarının özellikle narenciye üretimini büyük ölçüde etkilediğini belirterek şunları söyledi:
"Hatay’da narenciye ağaçlarının yaklaşık yüzde 80’i zarar görmüş durumda. Yaz meyvelerinde de önemli sıkıntılar bekleniyor. Ürün arzında yaşanacak azalma, tüketici fiyatlarına da yansıyacaktır. Buğdayda ise verim düşüklüğü kaçınılmaz görünüyor. Çiftçimiz hem üretim kaybı yaşıyor hem de gelir beklentileri ciddi şekilde sarsılıyor."
Koçak, yaşanan kayıpların sadece ekonomik değil, sosyal etkilerinin de olacağına dikkat çekti.
"REYHANLI BARAJI'NIN TAMAMLANMASI BÜYÜK BİR İHTİYAÇTIR"
Kuraklık tehdidine de değinen Fadıl Koçak, su yönetimi konusundaki eksikliklere vurgu yaptı:
"Barajlarımızın doluluk oranı geçen seneye göre yüzde 35 daha düşük. Üstelik 2015 yılında tamamlanması planlanan Reyhanlı Barajı hâlâ bitirilemedi. Tamamlanmış olsaydı, sulamada ciddi bir rahatlama sağlanacak, kuraklık riski azaltılabilecekti. Bu tür altyapı projelerinin gecikmesi, doğrudan üretimi etkiliyor."
Koçak, sulama yatırımlarının hızla tamamlanması gerektiğini belirterek, bölge tarımının su güvenliğine kavuşturulmasının artık ertelenemez olduğunu ifade etti.
"TARSİM SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"
Tarsim uygulamalarına da değinen Fadıl Koçak, çiftçilerin sigorta sisteminden yeterince faydalanamadığını kaydetti:
"Don afeti sonrası zarar gören birçok çiftçimiz henüz ekspertiz çalışmaları başlatılamadığı için mağdur durumda. Üstelik her sigorta poliçesi tüm zararları karşılamıyor; çiftçi, riskleri özel maddelerle ekletmediyse zararını tazmin ettiremiyor. Tarsim uygulamaları daha erişilebilir, kapsamlı ve hızlı bir yapıya kavuşturulmalıdır."
"ÇİFTÇİMİZ DESTEKLENMEDEN TARIMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK SAĞLANAMAZ"
Fadıl Koçak açıklamasının sonunda, üretimin ve çiftçinin korunmasının Türkiye’nin ekonomik ve sosyal geleceği için hayati olduğunu belirtti:
"Çiftçilerimizin yaşadığı kayıplar sadece bireysel bir sorun değildir; gıda arz güvenliğimizle, ekonomik istikrarımızla doğrudan bağlantılıdır. Çiftçimizi desteklemek, üretimi sürdürülebilir kılmak için acil destek paketleri hayata geçirilmelidir. Saadet Partisi olarak bu sürecin takipçisi olacağız ve üreticilerimizin sesi olmaya devam edeceğiz."
