Gazeteci Mahmut ŞAN


SUSSAN OLMUYOR, SUSMASAN OLMAZ..

Hakim Bey şarkısını hepiniz bilirsiniz.


“Şikayetim var cümle yasaktan, dillerimi hakim bey bağlasan durmaz.

Gelsin jandarma polis karakoldan, fikrim firarda mapusa sığmaz eyvah,

Sussan olmuyor, susmasan olmaz, dil dursa hakim bey, tende can durmaz.

Yazsan olmuyor, yazmasan da olmaz, kaleme tedbir koma, tek durmaz..”

İçinde bulunduğumuz süreçte gazeteciliğin durumu şarkı sözlerindekinin aynısıdır..

Çevremize baktığımızda yazılacak, sorgulanacak o kadar çok şey var ki..

Özellikle  bazı resmi kurumlarda şaibeli işler almış başını gidiyor dedik te ne oldu...

Bazı mülki amirleri sağladıkları kişisel rant ve menfaatler..

Saymakla, yazmakla bitmez..

Örneğin ilçe yöneticileri av bahanesi ile kaçakçılık yapılıyor dedik hukuka şikayet edildik ve Beraat etmemize rağmen hiç kimseye bişey yapılmaması akıllarda soru işareti bıraktı.

Yine başka yaptığımız bir haber de bir Kaymakamın FETÖ'den soruşturması devam etmesine rağmen 15 Temmuz etkinliğinde protokol de yer verilmesine rağmen protokol de veren kişiyi siyasiler tarafından sahiplendi bir şey de yapılmadı.

3 yıl önce ilçenin Kaymakamı 16 bin tl ye araç kiralayıp haberimizden sonra geri verdi. soruçturan da olmadı malesef..

Koronavirüs sürecinde yemekli ve yasaklı eğlencelere bile bile çıkarı için göz yuman yöneticileri haberini yaptık ama ne oldu.

Çünkü, yönetici koltuğunda oturan bazı kişilerin, hoşlarına gitmeyen haber yapan gazetecilere yönelik neler yaptıklarını, nasıl baskı uyguladıklarını, ekmekleriyle nasıl oynadıklarını,  bel altı oyunlarla nasıl algı operasyonu yaptıklarını gördüm.

Şimdi bazılarınız diyecek ki; gazeteci korkmaz, gazeteci cesur olur..

Haklısınız, ama gazetecileri yargı sopasıyla sürekli tehdit etmek, susturmak için devletin tüm imkanlarıyla üzerlerine gitmek, olursa?

Sonuçta gazeteciler de bir insandır..

Bakmakla yükümlü oldukları aileleri sorumlulukları vardır.

Karşınızdaki güçle eşit değilsiniz ve savaşı kaybedeceğiniz kesin ise nereye kadar mücadele edebilirsiniz?

Sizi yazmamakla eleştirenlere, “Sana imkan vereyim, buyur gel, adınla açık açık yaz ya da beyanat ver” diyorsunuz, kaçıyor.

Bir yolsuzluk iddiasında bulunana, “röportaj ver” diyorsun, “beni karıştırma” diyor.

Bir kurumdaki şaibeli işler hakkında belge istiyorsun, “Başıma iş açılır” diye belge verilmiyor, ama “sen yaz” deniyor.

Elbette bu devran sonsuza kadar böyle gitmez..

Bir gün gelecek, bu ülkede gazeteciler özgürce, korkusuzca haber yapabilecek, yönetenleri rahatlıkla eleştirebilecek.

Gazeteciler yazı yazarken “başıma bir iş gelir mi?” diye kimse düşünmiyor.

Bu memlekette gazetecinin iş yerini kapatıldı: büyük yalnıştı.

Bu ülkede şiir okuyanlar hapse atıldı; çok büyük yanlıştı.

Bugün de yazı yazanlar hapse atılıyor; bu da çok büyük yanlıştır.

Şiir okuyanların, yazı yazanların, şarkı söyleyenlerin hapse atılmadığı günlere kavuşmak dileğiyle..

  • Pazar 34.6 ° / 18.3 ° Güneşli
  • Pazartesi 31 ° / 16.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 29.1 ° / 17.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı