Dost ; Refik, arkadaş, yaren, enis, hemdemim vb. anlamlar taşıyan kainatı içine alan büyük anlam ifade eden bir kelimedir. Dost demek karşılıksız sevgi, güven, menfaat, çıkar olmadan sevmektir. İnanmaktır. Tıpkı Hz. Ebu Bekir gibi. O’mu (S.A.V) için demiştir. O mu söyledi o dediyse doğrudur, bila tereddüt sadakatliğini göstermiştir. Bu demek oluyor ki dostum dediğimiz arkadaşa sonuna kadar inanma ve yanında olmaktır. Dosttan zarar gelinmeyeceğini bilmektir.
İyi bir arkadaşı olanın aynaya ihtiyacı yoktur. Çünkü; dostun sana acı veren sözler söyler. Lakin bu acı sözler senin yoluna ışık tutar. İnsan bazen kendi kendini göremez, yaptığı yanlışlar doğruymuş gibi görünür. Ama dışardan bakınca değişir işler işte o zaman dur diyene, sana yapma diyerek el uzatana yüzünü çevirmemelisin. İşte böyle dostluklar ebedidir unutulmaz.
Kan bağı değil can bağıdır dostluk. Kendi öz nesebi kardeşten daha ziyade kardeşane olabilmektir. Yürek zenginliğimizi güzel dostluklarımızla ‘’ essadik anded diiyk, errafiyk kablet tariyk’’ dost dediğin derdine ortak yola koyulmadan yoldaş olmaktır sözleriyle taçlandırıp yürümektir hayatı.
Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim atasözün tıpkı bulaşıcı hastalıklar gibi oluvermiş kim ne yapsa diğeri aynısını yapıyor keşke güzel ve iyi huyları da bulaştırsak, biraz panzehir görevi üstlensek, mesela gülücükler saçsak etrafa veya iyiliklerle donatsak her yerimizi merhamet kaplasa üzerimizi. Ebu Musa’dan nakledildiğine göre Rasulullah (S.A.V) Şöyle buyurmuştur; İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan miski alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın. En büyük zenginliğimiz gerçek dostlarımızdır. Dostluk tıpkı Halil İbrahim kardeşliği gibi olmalıdır
Dostluk karşılaşılmaz inşa edilir. Öyle bir dostu olmalı ki insanın hayatında sonbahar yaprağı gibi elinden kaysa bile ismi her zaman dilinde, kalbinde olmalı. Beraber geçtiğin sokaklar, beraber ağladığın, beraber oynadığın tüm anıları canlandırmalı güzel dostluklar. Öyle dostlar var ki aklına ihtiyaç duyar, öyle dostlar var ki kalbine ihtiyaç duyar ve öyle dostlar var ki onlarsız adresin yok gibi. Çocukluğum, gençliğim, anılarım, dünüm, yarınım dostum demeli her yanı. Kelimeler kifayetsizdir yüreği güzel, gülüşü masum dostları anlatmaya.
Seninle konuşmak iyi geldi diyebileceğin dostların olmalı hayatında. Hadi çay demle de ben geliyorum diyebildiğin yarenlerin olmalı yanı başında. Dostluk zaman mefhumu olmadan çat kapı gelebilendir. Dost uzakları yakın edendir, illa yan yana diz dize olmak değildir, asıl can cana kalp kalbe olmaktır.
Şairin dediği gibi;
Ve bazen, çayın tadı şekerden değil, eşlik edenden gelir.
Çay koy, geliyorum diyebileceğiniz veya çayı koydum, gel bekliyorum diyen dostlarınız varsa hayatınızda, o dostları asla kaybetmeyin.
Demli iki çay ver usta, biri bana diğeri gelmeyen dosta.
Ne güzel demiş şair; Geleydin bir çay içimi; Sen çay dökerdin, ben de içimi…
İnsan dostunu nerede unutmaz? Hem duasında hem de çay sefasında
Günün birinde iki dost varmış her ikisi de çok iyiymiş ama biri saf diğeri ise kurnaz ve açık gözlüymüş. Açık gözlü olan dostun şirketi batmış ve dostundan para istemiş bana borç para verir misin dostu ne demek sen benim en iyi dostumsun demiş ve bütün servetini vermiş.
Aradan günler geçmiş açık göz olan işlerini büyütmüş işlerinde ilerlemiş ve dostunun yanına gitmiş senden bir şey istiyeceğim senin nişanlını çok beğeniyorum bana onu verir misin demiş saf olan o benim nişanlım ama sen benim en iyi dostumsun demiş ve veririm demiş ve vermiş.
Aradan aylar geçmiş bu saf olan dostun bir gün işleri bozulmuş ve dostunun yanına gitmiş ve ondan iş istemiş en iyi dostu ona iş vermemiş tabi bizim saf olan dostumuz biraz ezilip büzülmüş ve dışarı çıkmış yolda yaşlı bir adam oğlum çok hastayım bana şu reçetedeki ilaçları alır mısın demiş ve cebindeki son para ile adamın ilaçlarını almış ertesi günü bir avukat dün ilaçlarını aldınız yaşlı adam öldü ve tüm mal varlığını size bıraktı demiş çocuk şaşırmış ama bu serveti kabul etmiş çünkü ihtiyacı varmış.
İşlerini yoluna koymuş ve tam arkadaşının şirketinin karşısına bir ev almış. Niyeti sadece en iyi dostunu görebilmekmiş. Bir gün kapısına yaşlı bir teyze gelmiş oğlum çok acıktım bana yemek verir misin demiş adamda teyze veririm ama bir şartla benim yanımda çalışır mısın hem bana yardım edersin hemde karnın doyar demiş. Teyze kabul etmiş ve aradan 3 sene geçmiş kadın ona oğlum artık senin evlenme çağın geldi sana bir eş lazım demiş. Çocuk bu durumu kabul etmiş ve tamam teyze tanıdığın biri varsa evleneyim demiş. Kadın bizim orada çok iyi bir aile kızı var seni onunla baş göz edelim demiş ve en iyi arkadaşına nikah davetiyesinden yollamış.
Düğün günü gelip çattığında çocuk mikrofonu eline alıp dostlar size bir diyeceğim var demiş. Günün birinde benim en iyi dostum vardı bir gün işleri battı benden para istedi bütün mal varlığımı ona verdim demiş. Benden nişanlımı istedi gözümü kırpmadan ona verdim demiş. İşlerim bozuldu yanına gittim iş istedim bana sana burada iş yok dedi demiş ve o sırada diğer dost kapıdan içeri girmiş. Misafirler size bir diyeceğim var demiş. İşlerim battı ondan borç para istedim verdi bende ona sonra parasını geri verdim. Nişanlısını istedim çünkü nişanlısı ona göre bir kız değildi. Yolda karşısına bir adam çıktı ona parasını verdi o benim babamdı kapısına bir teyze gitti ondan yemek istedi o benim annemdi evlenmek istedi evleneceği kızda benim kız kardeşimdir demiş.Şimdi siz söyleyin gerçek dost kimdir?
Evet dostlar, dost demek candan ötedir. Hep beraber gerçek manada dost olalım hata arama yerine hataları beraber çözelim. Çözelim ki bireyden başlayıp dünyayı dostluk bahçesine tıpkı lalezar bahçesi gibi yapalım dostluğu. Makam, mevki sahibi olma adına dünyalık için adam kayırma, adam satma yerine herkes bizim dostumuz deyip dostluk tohumu atalım bu bahar mevsiminde. Dost tohumu ekelim ki aileden başlayıp dünya dostluk güllerini yayalım lalezar bahçelerimizde.
Öyle dostluklar kurun ki samimiyeti buharı üstünde tüten çay kadar sıcak sohbeti şekeri kadar tatlı olsun. Vesselam….
ELA GÜR KOCAOĞLU
