Araştırmacı Yazar Şemsettin GÜNAY

Tarih: 25.01.2019 14:10

AK PARTİ?DE YENİ KONSEPT

Facebook Twitter Linked-in

Hatay?da Ak Parti Büyükşehir adayından sonra ilçe belediye başkan adaylarını da açıkladı.

Açıklanan adaylar, aslında siyasetin eski ancak Ak Parti?nin yeni konseptini en çabuk kavrayan, çalışmalarını bu yeni konsept üzerine bina eden kişilerin ipi göğüslemesiyle son buldu.

İsmi çıkan adaylar Ak Parti?nin temayül yoklamasında birinci çıkan kişilerden mi oluştu?

Hayır!

Yapılan anket ve araştırmalarda ismi en yoğun teleffuz edilenler içerisinden mi çıktı?

Hayır!

Tahsil açısından diğer aday adaylarını en fazla sollayanlar mı oldu?

Hayır!

Belediyeciliği en iyi bilen, toplumun kanaat önderi olan, toplumdaki gizli hazinelerden olup yeni keşfedilen insanlar mı göğüsledi?

Hayır!

Peki, bu insanların Ak Partide ön plana çıkmalarının, ipi o kadar aday adayı içerisinde göğüslemelerinin nedeni neydi?

Yukarıda söylediğim gibi yeni konsepti kavramış olmaları ve bu yeni konsepte göre durumlarını konumlandırmış olmalarıydı.

Tayyip Erdoğan konuşmalarında sık sık ?Biz manşetlerle savaşa, savaşa geldik? diyordu.

Bu aslında güç odaklarıyla savaşa, savaşa geldik anlamındaydı.

Zira halka dayanıyor, güç odaklarının baskı ve söylemlerini gözardı ediyordu.

Onunla her seçimde gücünü biraz daha arttırıyor, artan gücü ise halkın gücünün artmasına, halkın değerlerinin ön plana çıkmasına neden oluyordu.

Ak Partinin konsepti de halka dayanan siyasetinden geliyordu.

Son seçimlerde bu konseptin yavaş, yavaş terkedildiğine şahit olmaya başlamış ve bunun geçici bir durum olduğunu zannetmiştik.

Ancak yerel seçimlerde gösterilen adaylara baktığımızda bunun geçici değil kalıcı bir hale dönüştüğünü gözlemlemiş bulunuyoruz.

Çıkan adaylarla, Ak Partide artık sermaye çevrelerinin, güç odaklarının, 28 Şubat artığı bir takım yarı resmi toplum kuruluşlarının borusunun öttüğüne şahit olmaktayız.

Yani siyasetin eski kuralları devreye girmiş bulunuyor.

Bunlar Türkiye siyaseti için eski ancak Ak Parti için yeni sayılacak kurallar.

Acaba Ak Parti şu kadar yıllık iktidar sonrası artık kendi sermaye çevrelerini oluşturduğunu, kendi güç odaklarını inşa ettiğini, kendi yarı resmi toplum kuruluşlarını çıkardığını mı düşünmeye başladı.

Eğer böyle düşünüyorsa çok yakında acı bir şekilde yanıldığını görebilir.

Devletin bu güçlerinin hiçbir zaman emrine girmeyeceğini, en ufak bir zafiyette önce onları karşısında göreceğini yakınen müşahede edebilir.

Ancak o zaman herşeyini inandığı değerler uğruna feda etmeye hazır bu halkı yanında görebilir mi, şüpheliyim.

Ben bu duruma Reisin muhteşem yalnızlığı mı desem, yoksa teslimiyeti mi bilemiyorum.

Sabah ola, hayrola? 25.01.2019


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —