Lütfü Savaş hakkında bazen en sert eleştirileri yazan biriyim.
Yanlış gördüğüm hiçbir şeyi gözardı edeyim demem, eleştiririm.
Ancak bu son durumun hiçbir izahı olmadığı gibi, adalet duygusunu rencide eden, kamuoyu nezdınde hiçbir inandırıcılığı olmayan bir öneme sahip.
Tamam, Lütfü Savaş?ın yaptığı icraatları beğenmez ve yetersiz bulabilirsiniz.
Tamam, Lütfü Savaş?ın Fetöcülerle al takke, ver külah siyasetini beğenmeyebilirsiniz.
Tamam, Hayali projelerine atıf yaparak ?desteksiz atmış? diyebilirsiniz.
Tamam, Suriyelilerle ilgili söylemini Hatay gibi hassasiyeti yüksek olan bir coğrafyada gereksiz, tehlikeli ve nefret suçunu tetikleyen bir öğe olarak görebilirsiniz.
Ama;
Sadece siyaseten Suriyeli olanlarla ilgili yapmış olduğu birkaç kelamdan dolayı seçime iki kala İçişleri Bakanlığı olarak soruşturma açar, bunu da kamuoyuyla paylaşırsanız bunun adına başka bir şey derler.
Hatırlıyorum Fetö elebaşı 28 Şubatçılara O günün Fazilet Partisi için bir yol gösteriyordu.
?Seçim üstü Fazilet Partisine kapatma davası açın öyle seçime girsin? diyordu.
Böylece kapanacak partiye kimse oy vermez, 28 Şubat generallerinin de istekleri zorlanmadan yerine gelir diye düşünmüştü.
Şu an Lütfü Savaş?a yapılan da aynı 28 Şubat mantığına benziyor.
Soruşturma açıp seçime öyle sokmak.
Ayıptır, günahtır beyler.
Böyle bir seçimde İbrahim Güler?in kazanmasının da hiçbir önemi yoktur.
Adalet herkes için lazımdır.
Şayet gerçekten Savaş?ın söyledikleri suç ise seçim sonrasına beklenir ve ondan sonra soruşturma açılabilirdi.
Kaldı ki İçişleri Bakanlığı bundan 2 yıl önce bizzat CHP?li muhaliflerin getirdikleri Savaş hakkındaki 32 dosyada hiçbir suç unsuru bulamamiş ve dosyayı kapatmamış mıydı.
Ne oldu da 2 yılda daha ciddi suçlamalar gözardı edilip şimdi eften püften bir konuda soruşturma açıyorsunuz.
Lütfü Savaş?ı siyasi bir rakip olarak görebilirsiniz.
Politikalarını beğenmeyebilirsiniz.
Söylemlerine karşı çıkabilirsiniz.
Ancak bunun yolu bu değildir.
Kanırtarak yaparsanız dostlarınızı bile kaybedersiniz.
Bunun yolu aynı yöntemlerle cevap vermek ve sandıkta halkın hakemliğine müracaat etmektir.
Halkı ikna edebilirseniz zaten Savaş gerekli cevabını alacaktır.
Edemezseniz oturup ?biz nerede yanlış yaptık? diye düşünmenize fırsat çıkmış olacaktır. 21.01.2019
