DEVLET VE HÜKÜMET HATAY'I TERKETMİŞ DURUMDA

DEVLET VE HÜKÜMET HATAY

Hatay Atatürk’ün ifadesiyle “40 asırlık Türk yurdu.” Hatay “düşman eline bırakılamayacak kadar önemli.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Hatay benim şahsi meselemdir” demişti.

Ben bugüne bakıp feryat ediyorum: “ Yirmi yıldır, "Devlet Bayrak" sözleriyle siyaset yapan bu hükumet Hatay’ı terk etmiş durumda. Turkiye Cumhuriyeti devleti Hatay’ı ne pahasına olursa olsun terk etmez. Ama üzülerek söylemek zorundayım Türkiye Cumhuriyeti devleti ve Erdoğan ve hükümet Hatay'ı terk etmiş durumda.

Nasıl terk etmiş durumda sizlere açıklık getireyim Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, seçimlerde Hatay'a birden fazla geldi. Bakanlar da seçimlerden önce veya seçimlerden sonra çok geldi ve Hatay'ın durumunu gördü ve Her tarafı bitmiş durumda, resim çekilip şu ifadeleri veriyor, Hatay'ı kalkındıracağız. Hatay'ı sözlerle kalkındıramazsınız icraat yaparak, Hatay kalkar. 6 buçuk ay geçmesine rağmen enkazı kaldıramadınız ve Enkaz çalışmasında su şebekesi birşey bırakılmadı hep zarar verildi ve Vatandaşa su gitmesine engel olundu. Sonrada kendini bilmezler Hatay Büyükşehir Belediyesini suçlamaya başlandı. Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan personel veya aile fertlerinden depremde hayatını kaybedenler var bunu herkes bilicinde ama bunu görmezden görenler var.  Devlet bu tür durumlarda bu şehir şu partili ayrım yapmaz ama görüyorum ki ayrımın anası var. Seçimler bittikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay'a ayak basmadı. Bakanlar gelir yalnız iktidarın milletvekilleri ve İl başkanları ile görüşür diğer partilerin milletvekilleri ve İl başkanlarını görüşmez ve kayde almaz bumu sizin Türk Devletinin yönetmenliğiniz buysa ozaman müslümanlar olarak İslam’ın ahlakı ile donanalım. Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğulu’nun kitabının adı İslam’la Müslümanlık arasındaki farkı çok net koyuyor ortaya: “İslam’ın Işığında Müslümanlığımızla Yüzleşmek…”
İlahi İslam’ı nasıl anladığımızı ve nasıl yaşadığımızı gözden geçirmek ve Allah’ın dini İslamiyet ile bizim din anlayışımızı, daha da önemlisi dini yaşayışımızı Allah’ın tevhit diniyle örtüştürmek zorundayız.
Yeter ki Hazreti Peygamber’in “müminin malı olduğunu” bildirdiği ilmi ve fenni arayıp bulalım ve yeniden hayat düsturu yapalım.
Asrın felaketini yaşadı,"Hatay"Hesap edin kaç personel var Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin hepsi ama hepsi depremden etkilendi. Kimi kendi öldü. Kiminin yakını öldü, kiminin evi yıkıldı. Direk ve dolaylı tüm personeli etkilenmiş, binaları yıkılmış, araç ve gereçleri dahi depremden etkilenmiş bir belediyeyi suçlamak dupe guz aldatmacadır. Gerçeği saklamaktır. Gerçek şudur ki Hatay'da büyük bir deprem oldu ve bu depremin yaralarını ancak Turkiye devleti ve hükümeti sarabilir. Eğer hizmette bir aksaklık varsa bu yerel yönetimlerin değil hükümetin ihmalidir.
Hizmet bekliyoruz. Yaramız büyük, Bu yara yara band ile kapanmaz. Daha büyük bir bütçe, organizasyon ve olanak ile çözülür. Bunlarda hükûmette var.  Devlet ve Hükümet  bu yarayı iyileştirmelidir. (Mahmut Şan)